Dünya’da yaklaşık 5 milyar dolar hacme ulaşan tahıl sürece teknolojileri bölümü, 10-12 Mart 2022 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek İDMA AND VICTAM EMEA’de bir ortaya gelecek. Global pandemi sürecinde besin güvenliği ve erişilebilirliğinin ehemmiyetinin artmasıyla dikkatleri üzerine çeken Un, Yem, İrmik, Pirinç, Mısır, Bulgur Değirmen Makinaları ve Bakliyat, Makarna, Bisküvi üretim ekipmanlarının en yeni teknolojileri, 82 ülkeden binlerce ziyaretçinin katılacağı İDMA AND VICTAM EMEA’de sergilenecek. Global pazarda yaklaşık 1 milyar dolarlık ihracat sayısıyla Çin’in gerisinde ikinci sırada yer alan yerli üreticiler ise dal liderliğine emin adımlarla ilerliyor.
Düzenlediği başarılı memleketler arası tahıl ve yem değirmenciliği fuarları ile tanınan Türkiye merkezli Parantez Fuarcılık ve Hollanda merkezli Victam International iş birliğiyle 10-12 Mart 2022 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde 9. defa gerçekleştirilecek olan İDMA AND VICTAM EMEA; “Hububat ve yem değirmenciliği dalının memleketler arası fuarı” mottosuyla dalın dünyadaki en değerli temsilcilerini bir ortaya getirecek. Türkiye, Almanya, Çin, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve İtalya başta olmak üzere çeşitli ülkelerden yaklaşık 100 iştirakçiye ve 500 markaya konut sahipliği yapacak olan İDMA AND VICTAM EMEA, bölümün dünyadaki en büyük fuarı olma özelliğini taşıyor.
Pandeminin başlamasıyla dünya genelinde ülkelerin uyguladığı müdafaacı siyasetler besin güvenliğinin ve erişilebilirliğinin kıymetini her geçen gün artırıyor. Bu bağlamda tüm dünyada ziraî eserlere olan talep süratli artış gösteriyor. Milletlerarası Yem Sanayisi Federasyonu’na (IFIF) nazaran yıllık global ticaret hacmi 500 milyar dolara ulaşan karma yem sanayisini ve 165 milyar dolara ulaşan tahıl bölümünü direkt ilgilendiren un, yem ve tahıl sürece makineleri dalı, 5 milyar dolarlık pazar büyüklüğüne ulaşırken 2025 yılında bu sayının 6 milyar doları geçmesi bekleniyor. Önümüzdeki periyotta bilhassa nüfus artış suratının yüksek olduğu bölgelerde yem, tahıl, bakliyat, un ve unlu mamullere olan talebin artması beklenmekte. Bu noktada en kıymetli bölgeler; Güneydoğu Asya ile birlikte Sahra Altı Afrika, Orta Doğu ve Kuzey Afrika. Türkiye’nin tahıl sürece teknolojileri sanayisinin ana merkezlerinden biri olması ve ziraî eserlere olan talebin artması beklenen Ortadoğu ve Afrika ülkelerine yakın olması, Türkiye’nin global pazarda en değerli aktörler ortasındaki yerini pekiştiriyor.
Türkiye ihracatta dünya liderliğini hedefliyor.
Yıllık ticaret hacmi 5 milyar dolara ulaşan un, yem ve tahıl sürece makineleri bölümünde Çin’in akabinde dünyanın en büyük ikinci ihracatçısı pozisyonunda yer alan Türkiye, toplam üretim ölçüsünün yüzde 90’ını ihraç ediyor. Avrupalı üreticilerle düşük maliyetler ve eser fiyatlarıyla ayrışan yerli üreticilerimiz Uzakdoğu’dan ise yüksek kaliteyle öne çıkıyor. Lojistik avantajlarıyla birlikte yaklaşık 1 milyar dolarlık ihracat sayısına ulaşan dal, Türkiye’nin en değerli ihracat kalemleri ortasında yer alıyor. Bilhassa değirmen teknolojilerinde dünyada trendleri belirleyen yerli üreticilerimiz,değirmen makineleri üretiminden, un, tahıl, bakliyat, yem tesisi kurulumuna kadar geniş bir kapsamda hizmet veriyor. Anahtar teslimi bir fabrikanın makine maliyeti ise makine parkuru ve tahıl depolama alanları da dahil 1 milyon dolarla 20 milyon dolar ortasında değişkenlik gösterebiliyor.
TMO ve TABADER iş birliğiyle Milletlerarası Tahıl, Bakliyat ve Yem Doruğu İstanbul’da
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ve Türkiye’de dalının en kıymetli sivil toplum kuruluşu olan Tahıl ve Bakliyat Sürece Teknolojileri, Depolama ve Tahlil Sistemleri Derneği (TABADER) iş birliğiyle, 10-12 Mart’ta İDMA AND VICTAM EMEA ile eşzamanlı olarak İstanbul’da düzenleyeceği üç büyük milletlerarası tertiple, tüm dünyayı yeni teknolojiler ve sistemlerle tanıştırarak bölümü bir üst noktaya taşıyacak. TABADER İdare Konseyi Lideri Prof.Dr. Mustafa Bayram, TABADER’in gayesinin, bölümü çok daha ileri noktalara taşımak olduğunu belirterek; ‘’Türkiye tahıl ve bakliyat sürece teknolojileri ve depolama sistemlerinde önemli bir teknoloji know-how’ına sahip. Bu çok fazla bilinmeyen kıymetli bir özelliğimiz. Bundan sonra Türk firmalarının isimleri küresel ölçekte çok daha fazla duyulacak. Türkiye bölümde değerli bir makine ve teknoloji üreticisidir ve ürettiği teknolojiyi ihraç etmektedir. Büyüyen firmalarımız artık yurtdışında rakip firmaları satın alarak, küresel bir aktör olmuşlardır. Bu bölümlerde adeta önder olan Türkiye, bundan sonraki süreçte AR-GE ve bilhassa nitelikli insan gücüne yatırım yaparak, çıtayı çok daha üst noktalara taşıyacak güce sahip’’ dedi.
Dünyada 2030’da proteine olan talebin yüzde 70 artması beklendiğini ve bu çerçevede tahıl ve bakliyat taleplerinin de önemli bir artış göstereceğini söz eden Bayram; ‘’İşlemeye paralel olarak gelişen teknoloji, yeni işlevsel besinlerin da ortaya çıkmasına sebep olmakta. Bilhassa ülkeler için stratejik besin olarak kabul edilen tahıl ve bakliyat konusunda ülkemizde de lisanslı depoculuk ve elektronik emtia borsaları açıldı. Bu Türkiye için büyük bir atılım projeksiyonu çizmekte. Eser kayıplarının azaltılması, sağlıklı depolanması ve rekabet kurallarının oluşabilmesi için önemli bir yatırım ve teknolojik sistem gerekiyor.’’ dedi.
500 marka, 82 ülke, binlerce bölüm profesyoneli bir ortada
Kesimin dünya liderliğine uzanan seyahatinde kıymetli yere sahip olan İDMA Fuarı’nın organizatörü Parantez Fuarcılık İdare Heyeti Lideri Ali Kalkan; “İDMA un, yem ve tahıl sürece makinaları kesiminde yurtdışında da marka olmuş bir fuar. Düzenlendiği yıllar boyunca üretici ile yatırımcı ortasında kurduğu köprülerle dalı dünya çapında tanıtarak, rekabeti artırıp bölüme kaliteyi getirmekte. Dünyada kelam sahibi olan Türkiye değirmen dalının liderliğe yükselmesi için İDMA Fuarı kıymetli bir misyon üstleniyor. İki yılda bir gerçekleştirilen ve bu sene dokuzuncusu hayata geçecek fuarda şirketlerimiz en yeni teknolojilerini 82 ülkeden binlerce profesyonelle buluşturacak. Türkiye’nin en güçlü olduğu sanayiler ortasında yer alan un, yem ve tahıl sürece makinaları bölümünün dünyanın doruğuna olan yolcuğuna katkı sağlamaktan gurur duyuyorum. Pandemi sebebiyle en son 2019 yılında gerçekleştirdiğimiz İDMA Fuarı’nda iştirakçilerimiz yalnızca fuar esnasında 150 milyon dolardan fazla ihracat ilişkisi kurdu. Geçirdiğimiz şiddetli pandemi sürecinde farkındalığımızın arttığı besin erişimi, besin güvenliği ve artan ziraî eser talepleriyle birlikte sürdürülebilir üretimin ehemmiyeti her zamankinden daha fazla kendini hissettiriyor. En güzel eserleri en ulaşılabilir fiyatlara tüm dünyaya ihraç eden firmalarımızı İDMA 2022 ile doruğa bir adım daha yaklaştıracağız.” dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı