Kulak kristal kopmasında ilaç tedavisi yarar sağlamıyor
İç kulak terazisinin bozulması vertigoya yol açıyor
Vertigo sorunu yaşayan bireyler, dış dünyanın daima hareket ettiği hissini yaşıyor. Bireyde tasa var ise baş dönmesinin ölüyormuş hissi yaşattığını belirten uzmanlar, güvensizlik hissinin de kaygıya yol açtığını söz ediyor. Uzmanlar, nadiren beyincikle ilgili de olsa vertigoya daha çok iç kulak terazindeki bozulmanın yol açtığını, tedavide ilaç kullanımının yarar sağlamadığını ve özel bir hareket ile kulak kristallerinin yerine oturtularak sorunun giderildiğini vurguluyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, vertigo rahatsızlığının belirtileri, yarattığı tesirler ve tedavi teknikleri hakkında bilgiler paylaştı.
Dış dünyanın daima döndüğü hissini yaşatıyor
Vertigo meselesini dış dünyanın daima hareket etmesi olarak tanımlayan Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Dengeyi sağlayan organların hareket etmesi üzerine, bazen üstten aşağı ve sağdan sola kayması formunda ortaya çıkan baş dönmesidir. Genelde bu hareket hissi eğilip kalkma, yatıp kalkma, sağ yahut sola dönme, dikleşme ve ani durum değişikliklerinde daha çok ortaya çıkar. Vertigo, rahatsız edici bir durumdur. Şahısta tasa var ise baş dönmesi ölüyormuş üzere hislere neden olabiliyor. Ayrıyeten güvensizlik hissi kişiyi epeyce korkutabiliyor.” tabirlerini kullandı.
İç kulaktaki terazi bozulunca ortaya çıkıyor
Prof. Dr. Sultan Tarlacı, baş dönmesinin iki sebebi olduğunu söyledi ve kelamlarına şöyle devam etti:
“Sebeplerden biri beyincik hastalıklarıdır. Çoklukla damar tıkanıkları sonucu ortaya çıkar lakin bu çok ender görülüyor. Vertigo probleminin temel sebebi kulak kaynaklıdır. Kulakta istikrar organlarımız vardır. Su terazisine benzeyen bu organlar, bedenin hareket istikrarını sağlıyor. Olağan yaşantımızda bu organlar bozulduğunda dış dünyanın sallandığını hissederiz. Kulak vertigolarının en sık nedeni nezle, grip, hapşırma ve boğaz yanması üzere sebeplerden iç kulaktaki terazinin etkilenmesidir. Mikrop direkt girmese de uzaktan etkileme ile vertigoyu yaratır. Kulak basıncının artması ve istikrar toplarının kopup öbür yere gitmesi de hastalığı oluşturuyor.”
En değerli adım hastayı dinlemek
Hastayı dinlemenin tedavide en değerli kısım olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Muayene ve hasta hikayesi ile teşhis koymak mümkün. Kulak kaynaklı belirtiler şiddetlidir, hasta ölecekmiş üzere hisseder, hayatında kusmadığı kadar kusar ve dünya şiddetli halde döner. Beyincik kaynaklılar ise dengesizlik ile tanımlanıyor ve yürürken dengesizlik görülüyor. Muayene teknikleri ile hastayı yürüterek yatırıp kaldırarak kaynağını tespit ediyoruz. Kulaktan ise hangi kulak içinden olduğunu da tespit edebiliyoruz.” dedi.
Tedavide özel bir hareket kullanılıyor
Vertigo kulaktaki terazinin bozulması nedeniyle görüldüğünde tedavi seçeneklerinin değiştiğini belirten Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Tedavide kulağın kan akışını hızlandıran ilaçlar kullanılıyor. Kulak kristal kopmasında ilaç tedavileri çok yarar sağlamıyor. Kopmanın hangi kulakta olduğunu bulduğumuzda kulak ve başı tıpkı istikamete özel bir hareket ile çeviriyoruz. Bu prosedür ile kristalleri olması gereken yere gönderebiliyoruz. Kulak su basıncı ile ilgili rahatsızlıklarda su üretimini ya da basıncı azaltacak ilaçlar kullanılabilir.” sözlerini kullandı.
Her baş dönmesi vertigo değildir
Vertigo diye düşünülen rahatsızlığın aslında vertigo olmayabileceğini tabir eden Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Bu yüzden öznel bir tecrübe olarak kişinin yaşadıklarını sıkı bir formda sorgulamak gerekiyor. Birtakım baş dönmeleri kulak terazisi değil de boyun kireçlenmesi ve uzunluğuna giden damarların zayıflığına bağlanabilir. Tansiyon ve şeker düşmesi atakları, bazen ‘başım dönüyor’ formunda yorumlanabilir. Bu durumlarda bireylerin anlattıkları hastalıkları ayrıştıran en kıymetli faktör oluyor.” dedi
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı