CEM COŞKUN / BERLİN
Rusya-Ukrayna hududundaki tansiyon tavan yapmış durumda. ABD tarafı geçtiğimiz cuma günü, işgal ihtimalinin çok yaklaştığını ve rastgele bir gün başlayabileceğini söyledi. Hatta kimi istihbarat raporlarına nazaran çarşamba günü, yani Scholz’un Kremlin’i ziyaretinden yalnızca bir gün sonra başlayabileceğine yönelik savlar medyada yer buldu. Rusya tarafı ise bu argümanları “Batı histerisi” olarak değerlendirip tekrar yalanladı ve işgal niyeti taşımadığını vurguladı.
Lakin Berlin’de alarm zilleri çalmaya başladı bile. ABD hükümetinin ikazının akabinde cumartesi günü Almanya, vatandaşlarından Ukrayna’yı bir an evvel terk etmelerini istedi ve büyükelçilik çalışanlarının birçoklarını ülke dışına çıkaracağını duyurdu.
Kiev’e “yanınızdayız” iletisi
Almanya Başbakanı Scholz’un birinci durağı Kiev’de çok sıcak karşılanması beklenmiyor. Ukrayna tarafı bu günlere gelinmesinde kıymetli rolü olduğunu düşündüğü Kuzey Akım 2 projesi ve silah yardımı konusundaki isteksizliği nedeniyle Almanya’ya reaksiyonlu.
Almanya Ukrayna’ya öldürücü silah sağlamaktan kaçınıyor. Memleketler arası toplulukta alay konusu haline gelen 5000 miğfer yardımı sonrası artık Berlin’de gece görüş aygıtları üzere savunma ekipmanlarının sevkiyatı bedellendiriliyor. Belirli ki bu iki husus Kiev’de kapalı kapılar gerisinde tekrar ele alınacak ve Kiev’e tekrar “yanınızdayız” iletisi verilecek.
Moskova’da Kuzey Akım 2 masada olacak
Ziyaretin ikinci durağı Moskova ise Olaf Scholz için değerli bir test alanı olacak. Batı’nın “diplomasi ve caydırıcılık” yaklaşımında, Berlin diplomatik cephede ilerlemeye ve Rusya ile uzun müddettir devam eden özel bağlantısını kullanmaya niyetli. Scholz geçen hafta bir yandan Rusya’yı Ukrayna’ya yönelik rastgele bir saldırganlık durumunda “ağır yaptırım” ile tehdit ederken, bir yandan da Normandiya formatında müzakerelere devam edilmesi gerektiğini vurguladı.
Scholz-Putin görüşmesinde Ukrayna’daki gerginliğin düşürülmesine yönelik karşılıklı beklentilerin yanı sıra Kuzey Akım 2 projesinin geleceği de masaya yatırılacak.
Rusya daima olarak NATO’nun kapılarının Ukrayna’ya süresiz olarak kapatılmasını talep ediyor. Lakin Alman hükümet kaynakları, bu çeşit taleplerin dikkate alınmayacağını ve ülkelerin bu çeşit ittifaklara özgürce katılma hakkının rastgele bir görüşmenin ön şartı olarak kabul edilemeyeceğini söylüyor.
Kuzey Akım 2 projesinde ise Scholz’un “stratejik belirsizlik” yaratma teziyle söylemediğini ABD Lideri Biden söyleyiverdi ve belirsizlikleri ortadan kaldırdı. Geçen hafta Scholz ile ortak basın toplantısında Biden, Rusya’nın bir taarruz başlatması halinde Kuzey Akım 2 projesinin sonlandırılacağını net bir biçimde vurguladı. Scholz, tüm transatlantik ortakların sert tedbirler üzerinde anlaştığını daima olarak yinelese de rastgele bir özel misilleme aracını ima etmekten kaçınıyordu.
Scholz imaj tazeliyor
Almanya Başbakanı, son günlerde kendisine ve ülkesine yönelik “ittifakın en zayıf halkası” tenkitlerinin önüne geçmek için Batılı müttefikleriyle yakın bir bağlantı kurmaya çalıştı. Geçen hafta evvel ABD Lideri Biden, akabinde da önde gelen NATO üyeleri ile devam eden tansiyonları tartışmak ve krize verdikleri cevapta ortak bir yaklaşım sağlamak için bir ortaya geldi.
Artık tüm dünyanın gözü Rusya Devlet Lideri Putin ile yapacağı görüşmeye çevrilmiş durumda.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz Ukrayna ve Rusya ziyareti öncesi yaptığı son konuşmada “Görevimiz, Avrupa’da rastgele bir savaşın gerçekleşmesini engellemektir” dedi.
Hükümet kaynakları, seyahatin çabucak sonuç vermesini yahut durumu bilakis çevirmesini beklemediklerini söylese de Scholz, diplomatik uğraşların devam etmesinin tansiyonu düşürmekte değerli rol oynayacağını umuyor.